23 Haziran 2014 Pazartesi

Boş Konuşmak ve Dünya Kupası! :)

Boş konuşmak ve Dünya Kupası! :)

“İnsan konuşabilen bir hayvandır.” derler.Evrim teorisi karşıtları şimdiden bırakmışlardır yazıyı okumayı. Evrim Teorisi karşıtı olup da yazıyı bırakmayanların gönlünü almak için ufak bir açıklama daha yapayım. ;) Bu fikirAristo’ya atfedilir. Ve burada “hayvan”dan kasıt, canlıdır.  Gerçekten insanı diğer canlılardan ayırt eden şey dili ve aklıdır. Her ne kadar ikincisini pek kullanmasak da ilkini kullanmayı pek seviyoruz. Yoksa büsbütün havana bağlardık… ;)
Konuşmayı pek seviyoruz ancak istisnalar yok değil. Ama bu istisnaların kaide üzerinde tahrip gücü olmadığını biliyoruz.Konuşmayı sevmekte bir beis yok elbette. Ancak her konuda konuşmak, her konuda tek karar mercisiymişçesine ahkâm keserek konuşmak biraz sıkıntılı… Her ne kadar hemen her konuda söyleyecek sözü olmak entelektüelliğin bir gereği olarak görülebilse de bilmişliğin âlemi yok! ;)
Bunları hemen her konuda konuşmayı, başka bir deyişle atıp tutmayı, seven biri olarak söylüyorum. ;) Birtakım konularda fikirlerimizi beyan etmek, insanlarla iletişim kurmak hatta bazen sadece hoşça vakit geçirmek amacıyla konuşmanın elbette hiçbir sakıncası yok! Sakıncalı olan boş konuşmalarımızdır… İnsanlara zarar veren peşin hükümlü konuşmalarımızdır… Sakıncalı olan bilgisiz oluğumuz konularda yanlış bilgiler veren hatta yanlışları doğru gibi gösteren konuşmalarımızdır…
Son söylediğimi hemen her alanda görebilirsiniz… Tabii özellikle siyasette! Eğitimde, ekonomide, sağlıkta, sanatta, sporda… Tabii burada en rahat atıp tutulan konuların siyaset ve spor olduğunu söylememe gerek yok herhâlde! Gerçekten iki keçi güdemeyen insanların memleketin dış siyasetini beğenmediğini, iç siyasetteki dalgalanmaları bir gecede halledebileceğini iddia ettiğini çok görmüşsünüzdür… Ya da hayatında hiç futbol oynamayan birinin gol kaçıran forvetin annesine, kardeşine, karısına, kızına nasıl küfürler ettiğine şahit olmuşsunuzdur… İşte sakıncalı olan, boş olan, saçma olan bu tarz konuşmalar aslında… Ve işte yine bu konuşmalardır insanın aslında konuşabilen bir hayvan olduğu fikrini doğrulayan! Haksız mıyım? ;)
Bütün bunları bana yazdıransa Brezilya’daki Dünya Kupası Finalleri! Hani şu bizim milli takımızın gidemediği finaller! Hani şu bizim beğenmediğimiz hakemin, Cüneyt ÇAKIR’ın,  maç yönettiği finaller! ;)
Bir düşünün… Kaç senedir bir şike muhabbetinin içindeyiz, çıkamıyoruz. Dünya çapında üç tane futbolcumuz, bir tane takımımız yok! Beş para etmez adamlara milyonlar veriyoruz. Futbol mutbol hak getire… Kalkmışız hakemlere laf ediyoruz. Akşamdan sabaha onları konuşuyor, rezil futbolumuzun nerdeyse tek suçlusu olarak onları görüyoruz. Hatta çoğu zaman suçun büyüğünü de hakemlerin en iyisinde buluyoruz… Derken…
Seksen milyon evde otururken bir tek Cüneyt ÇAKIR dünya Kupası’na katıldı. Ve seksen milyonu tanımadığı takımları desteklemekten o kurtardı. Gerçekten normalde bizim şu anda Müslümanülkeleri ya da öteden beri bize sempatik gelen Asya veya Güney Amerika ülkelerini takip ediyor olmamız gerekirdi. Ama bu sene Cüneyt ÇAKIR’ı takip ediyoruz. Buna da şükür… Hatta çok şükür! ;)
Taraftarı, futbolcusu hatta yorumcusu… Onu acımasızca eleştirenlerin hepsi gizliden gizliye onun maçlarını izliyor ve göğsünün kabarmasına engel olamıyor! Gerçekten zaman zaman eleştirinin dozunu ayarlayamayanlara bundan büyük ceza olmasa gerek! ;) Başkalarını bilmem ama onu izlerken en az milli takımı izliyormuş gibi mutlu oluyorum, gurur duyuyorum. Netice itibariyle konuşmak iyi hoş, tamam. Ancak ne demiş Ziya Paşa? “Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz!” ;)

19 Haziran 2014 Perşembe

IŞİDsek De Unutacağız (!)

IŞİDsek de unutacağız (!)

Memlekette üzücü olaylar olduğunda gerekenleri yapmasak da insanlık gereği hep beraber üzülmeyi ihmal etmiyoruz. Hatta dünyanın öbür ucundaki acılar için bile üzülüyoruz, doğal olarak. Ancak üzüldüğümüz, kahrolduğumuz olayları kısa sürede unutuyoruz.
Birçokları gibi bunu ben de eleştiririm öteden beri. Gelgelelim son günlerde yanıbaşımızda vahşice kıyım yapanları görünce bazen unutmaktan başka çaremiz olmadığını düşünür oldum. Gerçekten o kadar çok kötü şey yaşıyoruz ki... Elimizden de bir şey gelmeyince unutmaktan başka çaremiz kalmıyor, maalesef... Soma'nın gündemimizden çabucak çıkmasının nedeni bu çaresizliğimiz olsa gerek... Öte yandan acıları öylece unutmaktan daha kötü bir şey var... İnsanlar vahşice öldürülürken "Görmedim, IŞİDmedim!" demek, diyebilmek...
Yanı başımızda vahşi bir örgüt, fikirlerini yaymak için çağ dışı yöntemlere başvuruyor. Her gittiği yerde katliam yapıyor. En kötüsü ise bunu İslâm adına yaptığını söylüyor. Dünyanın başka yerlerinde buna benzer bir sürü saçmalık vuku buluyor. Oysa 21. yüzyıldayız. Yani insanlık bu olayların olabileceği yüzyıllardan çok ama çok ilerde. Ama insanlığın bundan haberi yok sanki. :( "Bu çağda nasıl olurda böyle şeyler olur?" diye sorduğumda aklıma bir fıkra geliyor...
Bir tavşan her gün eczaneye gidip "Havuç var mı, havuç?"" diye soruyormuş. Eczacı da her gün sabırla "Yok!" diyormuş. En sonunda bir gün eczacı sıkılıp tavşanı dövmüş, dişlerini de bir güzel kırmış... Tavşan ertesi gün yine gelmiş ve... "Havuç suyu vay mı, havuç suyu?" diye sormuş! :)
Yapabilecekleri sadece öldürmekle sınırlı olanlar da tıpkı bu tavaşn gibiler... Yerin, zamanın hiçbir önemi yok. Her ne şartta olursa olsun öldürmeye odaklanmışlar... Şartlar ne olursa olsun, amaçları ya da bahaneleri ne olursa olsun bildikleri tek şey öldürmek... Ve bunun yegâne nedenicehalet! Bu tip insanlara ne şartları sunarsanız sunun cahilliklerini kullananarak onları boş vaatlerle kandıranların emelleri için öldümeye devam edeceklerdir.
Gerçekten bu örgütlere katılanların çok ama çok azı eğitimli kişilerdir. Yoksa eğitimli, aklı başında hiçbir insan evladı günahsız insanları öldürmeye Allah'ın rızası olacağını düşünemez... Cehalet denizlerinde boğulmayan hiçbir insan amacını unutup düşmanının karısının, kızının ırzına geçmek için fetvalar vermez... Ama bir insan cahilse... Her şeyi ama her şeyi yapma potansiyeline sahiptir! O yüzden M. Kemal'in dediği gibi "Cehalet, yenilmesi gereken asıl düşmandır!" 

Yön tuşlarını kullanarak sayfalar arası geçiş yapabilirsiniz!

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...